Yatırımcıların yatırım planlarını bir kenara atmalarının bir nedeni de, planlarını zayıflatan yeni bir bilgi edinmiş olmalarıdır. Kurdukları ilk plana olan güvenlerini kaybederler ve sonra da riski minimize etmek için dümeni ellerine alırlar.
Ne yazık ki bu yeni bilgileri ilk yatırım fikrinizde kullanmış olduğunuz zaman dilimi dışında bir zaman dilimine uygularsanız bu strateji işe yaramayacaktır.
Diğer her yüksek performanslı girişimde olduğu gibi, uzmanlık kazanmak için yatırımcıların bilgiyi işleme şekilleri önemlidir.
Örneğin, doktorlar semptomlara ve test sonuçlarına bakarak hastalarının sıkıntısının ne olduğunu belirlerler. Benzer şekilde, yatırımcılar da bir yatırım fikrini işleme koymadan önce piyasa ortamına, grafik seviyelerine ve temel genel görünüme bakarlar.
Yatırım uzmanlığı iki farklı formda karşımıza çıkmaktadır: kısa süreli ve uzun süreli yatırım.
Scalper’lar bir karar vermeden önce çok sayıda faktörü değerlendirme lüksüne sahip değildir. Onların sahip oldukları bilgileri değerlendirmeleri (ve bunlara göre harekete geçmeleri), örüntüleri tanımaları ve çok çabuk kararlar vermeleri gerekir.
Pozisyon yatırımcıları ise bir karara varmadan önce daha fazla bilgiyi işlemek için zamana sahiptir. Piyasa trendlerine bakabilir, daha teknik göstergeler kullanabilir ve genellikle bir işlem açmadan önce daha fazla senaryo hazırlayabilirler.
Daha uzun zaman dilimleri daha fazla düşünmeyi ve planlamayı gerektirirken daha kısa zaman dilimleri bilginin daha hızlı işlenmesini ve harekete geçilmesini gerektirir. Uzun zaman dilimleri planlamaya dayanırken kısa zaman dilimleri “içgüdülere” dayanır.
Yatırımcılar bu iki bilgi işleme sistemini birbirine karıştırdıkları zaman ise sorunlar ortaya çıkar. Yani, bir dizi parametre kullanarak işlemler açarlar ama bu işlemleri diğer bilgi işleme formuna uygun olan bilgileri kullanarak yönetirler.
Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse, uzun süreli yatırımı tercih edenler tek bir ekonomi raporu sonrasında işlemi kapatabilirlerken scalper’lar da uzun süreli trendlerin nihayetinde fiyatı kendi lehlerine çevireceğinden emin bir şekilde kayıpların devam etmesine izin verirler.
Bu zorlukla sıkça karşılaşan yatırımcılar, scalping ile pozisyon yatırımı arasında bir zaman dilimi kullanan yatırımcılardır. Ne de olsa onların sadece gerçek zamanlı olarak piyasa değişimlerine yanıt vermeleri gerekmekle kalmaz, aynı zamanda bu değişimlerin büyük resimde nereye oturacağını anlamaları da gerekir.
Onlar, temelde İKİ uzmanlığı da gerektiren bir zaman diliminde yatırım yapmaktadırlar. Tepki verme içgüdüsü çoğunlukla karar vermeden önce yeni bilgileri tartma isteği ile çatışır.
İşte bu nedenle bazı yatırımcılar giriş seviyelerini bulamadıkları için iyi bir trendi kaçırır ve diğerleri de mümkün olan en kötü fırsatta bir trende atlarlar.
Analizlerinizi birbirlerine karıştırmaktan kaçınmanın bir yolu, yatırımı ortaya çıkaran fikir ile aynı düşünce sürecini kullanarak yönetmektir.
Eğer yatırımınız 1 saatlik grafikte gördüğünüz bir yükseliş trendine dayanıyorsa, o halde bu trend kırılırsa ona tutunmamalısınız (fiyatın yeniden yükselişe geçeceğiniz DÜŞÜNSENİZ dahi). Benzer şekilde, tek bir piyasa olayı oyunun rengini değiştirecek bir olay olmadığı sürece sizi trend yatırımınızdan kaçırmamalıdır.
Zaman dilimlerini birbirine karıştırmamanın diğer bir yolu ise daha detaylı yatırım planlarına sahip olmaktır.
İlk plana olan güvenin sarsılmasının sıklıkla yatırımcıların başına buyruk hareket etmelerine neden olduğunu unutmayın. Ne kadar fazla araştırma yaparsanız oyun planınıza güveniniz de o kadar yüksek olur.
Elbette HER senaryo için strateji belirlemek imkansızdır, ama ilk zaman diliminize bağlı olarak yatırımınızı ilgilendirebilecek olayların bir listesini çıkarabilirsiniz.
Bununla birlikte, birden fazla zaman dilimi kullanmak bir işlem açmanın en iyi yollarından biri olmayı sürdürmektedir. Analizlerinizi birbirine karıştırmamanız gereken yer, uygulama kısmıdır.
Aldığınız bilgiler konusunda ihtiyatlı olun ve bu bilgilerin istediğiniz tutma süresine uygun olduğundan emin olun.